Kırım’dan Ganimet Taşımak ve Savaş Hazırlıkları

    0
    16

    Kırım’dan haftada bir veya iki kez, beşbaş çetecileri Azak Kalesi’nin altına gelir ve burada avlanarak Kırım’a ganimet mallarıyla geri dönerlerdi. Bu kaleler, tamamen Moskof İmparatorluğu’na bağlıydı. Kırım’ın bu çetecileri, savaşçı ruhlarıyla ve stratejik hamleleriyle bölgedeki önemli hareketliliği sağlıyorlardı.

    Muş Nehri’ni Geçmek ve Zorluklar

    Kırım’dan ilerleyerek, Süt Nehri’nin kenarından bir saat daha yol aldıktan sonra, Muş Nehri’ne ulaştılar. Bu nehir büyük ve zorlu bir sudu. Askerler, bu nehri geçerken büyük zorluklarla karşılaştılar. Kışın sert soğuğunda, silahlar tulumlara yerleştirilerek nehri geçtiler. Biraz dinlendikten sonra, askerler daha iyi bir şekilde yolculuklarına devam edebildiler. Muş Nehri, tıpkı Don Nehri, Turla Nehri ve Tuna Nehri gibi balık zenginliğine sahipti. Burada morina ve mersin balıkları da oldukça lezzetliydi. Ayrıca, çığa ve uştuka balıkları da çok beğeniliyordu.

    Muş Nehri, Moskof ülkesinin kuzeyindeki dağlardan doğarak Azak Denizi’ne dökülür. Nehri geçtikten sonra, göç davulları çalınarak yola çıkıldı. Ancak, yola çıkıldığında yoğun kar yağışı başladı. Bu, yolculuğu daha da zorlaştırdı. O gece Deşt-i Kıpçak’ta kar üzerinde konaklandı ve ertesi gün tipi ve boranla karşılaşılarak 16 saat boyunca yürüyüş devam etti.

    Deşt-i Kıpçak’ta Konaklamak ve Yeni Bir Yolculuk

    Deşt-i Kıpçak’tan ayrıldıktan sonra, tekrar bir başka bölgeye doğru yola çıkıldı. Yörembay Menzili’ne ulaşıldığında, karla kaplanmış bir alanda bir gece daha konaklandı. Ertesi sabah, atlara binilip yeni bir 16 saatlik yolculuğa çıkıldı. Bu uzun yolculuk sırasında kış koşulları askerleri oldukça zorladı, ancak ilerlemeye devam ettiler private tour istanbul.

    Kırım Ülkesine Yolculuk ve Buluşmalar

    Kırım’a ulaştıklarında, Or-ağzı adlı kaleye vardıklarında, Veziriazam Kara Mustafa Paşa’nın ulaklarından biri olan Kara Receb Ağa, 20 atlıyla Azak’a gitmek üzere yola çıkarken Tatarlarla karşılaştı. Azak Kalesi’nin fethi konusunda yaşadıkları zorlukları ve deneyimleri Kara Receb Ağa’ya anlatırken, Han’dan gelen bazı mektuplar alındı ve yine geri Asitâne’ye doğru dönüldü.

    Kırım’da Misafirlik ve Dinlenme

    Tatar Hanı ile birlikte Kırım’a seyahat ettik ve Bahçesaray şehrinde, Çürüksu adlı derenin kenarında bir misafirhane bağışlandı. Bu misafirhane, tüm ihtiyaçlarımızı karşıladı ve burada dinlenme fırsatı bulduk. Han, devletinin devamı için dua etmeye devam etti. Ancak, bir süre sonra hastalandım ve gezip dolaşmaktan vazgeçtim. Kış mevsimi, seyahat etmeyi oldukça zorlaştırmıştı ve dondurucu soğuk, adım atacak gücüm kalmadı Karadeniz’in Boyutları ve Etrafındaki Nehirler.

    Kırım’ın Azak Kalesi’ne Yardımları ve Çatışmalar

    Bu kış, Tatar Hanı, Azak Kalesi’nde kuşatma altındaki düşmanlara yardım gelmemesi için Kırım Yarımadası’ndan üç kez büyük askeri birlikler göndermişti. Her defasında 40-50 bin askerle Azak Kalesi’nin altına yürüyüş yapılır, çatışmaların ardından avlanıp, ganimetler alınarak zaferle geri dönülürdü. Bu askeri hareketler, hem Tatarların bölgedeki etkinliğini gösteriyor hem de Kırım’ın askeri gücünü pekiştiriyordu.

    Bu zorlu yolculuklar, hem doğa koşulları hem de askeri strateji açısından oldukça önemli deneyimler sundu. Kırım ve Azak arasındaki bu yolculuklar, bölgedeki askeri gücün korunmasına ve devamlılığını sağlamaya yönelik stratejilerle doluydu. Tatar askerleri, sert kış koşullarına rağmen moral bozmadan görevlerini yerine getirmeye devam ettiler.

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz