Amanos Dağları Sosyo-Ekonomik Yapı

0
1

Amanos Dağları, Gaziantep, Osmaniye ve Hatay illerinin sınırları içinde yer almaktadır. 2003 yılında Ertan Karabıyık ve Özgür Çetinkaya tarafından hazırlanan WWF-Türkiye’nin “Amanos Dağları Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Yapı Ön Araştırma Raporu”na göre, bölgedeki şehir nüfusunun artış hızı Türkiye ortalamasının altındadır. Gençler ve toprak sahibi olmayanlar, iş imkanlarının daha fazla olduğu köy, ilçe ve illere göç etmekte; ancak köyden kente nüfus hareketliliği yoğun değildir. Hassa ve Erzin gibi ekonomik kısıtı olan ilçe köylerinden mevsimlik işçi olarak ova köylerine göç edilmektedir Amanos Dağları’nda Sivil Toplum ve Koruma Çalışmaları.​

Geçim Kaynakları

Amanoslar’ın kırsal kesiminde, doğal yapının elverdiği ölçüde, temel geçim kaynağı toprak ve ormancılığa dayalıdır. Bölgedeki arazilerin %54’ü ormanlık, %19’u tarım, %7’si ise çayır ve mera olarak değerlendirilmektedir. Bölgenin düz ve sulanabilir alanlarında narenciye, sebze ve zeytin üretimi yapılırken, diğer alanlarda tahıl üretimi gerçekleştirilmektedir. Narenciye üretimi ve zeytincilik öne çıkmaktadır.​

Hayvancılık ve Diğer Faaliyetler

Orman içi açıklıklardan oluşan kısıtlı mera alanlarında sınırlı koyun yetiştiriciliği yapılmaktadır. Amanoslar’ın doğu kesimindeki hayvancılık, bölgenin ürün talebini karşılamamaktadır. Arıcılık, kırsal kesimde geliştirilebilecek önemli faaliyetlerden biridir. Arıcılık faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla İlçe Tarım Müdürlükleri tarafından projeler uygulanmaktadır. Amanos ormanlarında odun üretiminin yanı sıra defne, kekik, ıhlamur, kantaron gibi bitkiler de beslenme, şifa ve ticaret amacıyla toplanmaktadır. Antakya çevresinde yaklaşık 1000 yıllık geçmişe sahip ipek üreticiliği, I. Dünya Savaşı’ndan sonra suni ipekçiliğin gelişmesi ve 1930’lu yıllardan sonra dut ağacı sayısının azalmasıyla gerilemiştir. Ancak son yıllarda Antakya’nın Harbiye beldesinde ipekçilik yeniden canlanmaktadır. Amanoslar’da yaylacılık kültürü günümüze kadar gelmiştir. Sadece dağ köylerinden değil, ovadakilerden ve az da olsa il ve ilçe merkezlerinden de yaylalara çıkılmaktadır. Yaylacılık, hayvansal üretimin yanı sıra yazın serin ikliminden yararlanmak amacıyla da yapılmaktadır istanbul walking tour.​

Doğa Koruma ve Çalışmalar

Çevre Kuruluşlarının Faaliyetleri

Amanos Dağları’nın doğal yapısının zengin ve önemli olması nedeniyle, her geçen gün doğa korumacı sivil toplum kuruluşlarının sayısı ve çalışmaları artmaktadır. WWF-Türkiye’nin “Dünyaya Armağanlar” projesi çerçevesinde 2003-2004 yıllarında milli park önerisi için altyapı çalışmaları yapılmıştır. Bu süreçte, Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü uzmanları, vakfın girişimiyle Amanos Dağları’nın milli park olması yönünde bir ön çalışma gerçekleştirmiştir. WWF-Türkiye, Çevre ve Orman Bakanlığı ve TEMA Vakfı işbirliğiyle bu çalışmalar sürdürülmektedir.​

Endemik Türler ve Biyolojik Çeşitlilik

Amanos Dağları, 100’den fazla endemik bitki türüne ev sahipliği yapmaktadır. Bu bitkiler arasında Amanos Lalesi (Tulipa amana), Osmaniye Adaçayı (Salvia osmaniensis), Amanos Orkidesi (Ophrys amanensis) ve Nur Dağı Kekik (Thymus nurdaghensis) gibi türler bulunmaktadır. Bu bitkiler, tıbbi kullanımları, ekoturizm potansiyelleri ve biyolojik çeşitliliğin korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Bölgedeki endemik bitkiler, kaçak toplama, iklim değişikliği ve ormansızlaşma gibi tehditlerle karşı karşıyadır. Bu nedenle, tohum bankası projeleri ve yerel halkın bilinçlendirilmesi gibi koruma çabaları yürütülmektedir. ​

Karşılaşılan Sorunlar ve Öneriler

Çevresel Baskılar ve Tehditler

Amanos Dağları’nda orman kaynaklarının yoğun kullanımı, yaz aylarında dağların doğu kesiminde yükseklerde görülen aşırı otlatma, yaylaların yerleşim alanlarına dönüştürülmesi sonucu artan nüfus baskısı, yapılaşma ve betonlaşma, altyapı hizmetlerinin getirilmesi, uygun olmayan tarımsal kullanım, kontrolsüz ve bilinçsiz avcılık, bazı nadir bitki türlerinin aşırı toplanması, su kaynaklarının tahrip edilmesi, plansız olarak gerçekleştirilen yol açım çalışmaları gibi etkinlikler, nadir doğal türleri ve yaşam alanlarını tehdit etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz